Aylık arşivler: Eylül 2014

Birleşmiş Milletler 69. Genel Kurul Toplantısı Başlarken

22 Eylül 2014

Birleşmiş Milletler 69. Genel Kurulu 16 Eylül 2014 tarihinde resmen başladı. Ancak uluslararası kamuoyunun dikkati daha çok, heyet başkanlarının Genel Kurul kürsüsünden dünyaya hitaben yaptıkları konuşmalar üzerinde yoğunlaşmakta. Bu konuşmalar ise 24 Eylül Çarşamba günü başlayacak. Örgütün 193 üyesinin uluslararası gündeme ilişkin değerlendirmeleri, çözüm önerileri çoğu kez devlet ve hükümet başkanlarının ağzından medya aracılığı ile dünyaya duyurulacak. Bunun yanında, bazıları bu konuşmalar kadar önemli, bazılarının gerçekleştirilmiş olması bile kendi başına bir mesaj oluşturan sayısız ikili görüşme yapılacak. Açık söylemlerle kapalı kapılar ardındaki temaslar bir bütün oluşturacak. Okumaya devam et

IŞİD’e Karşı Uluslararası Koalisyon

18 Eylül 2014
IŞİD’le mücadele ABD’nin ve dünyanın gündeminde birinci sıradaki yerini koruyor. Dün akşam bu konuda bir şeyler karalamak üzere masaya oturdum. Son haberleri almak için de BBC ve CNN uluslararası haber kanallarını izlemeye başladım. Bir ara, ABD Dışişleri Bakanı Kerry’nin, Senato Dış İlişkiler Komitesi’nde, ABD’nin IŞİD’le mücadele stratejisi hakkında bilgi verdiği oturum canlı olarak ekrana geldi. Doğrusu dikkatim hemen dağıldı; IŞİD de zihnimden çıktı gitti. Kısaca nedenini açıklayım: Okumaya devam et

ABD’nin IŞİD’le Mücadele Planı

11 Eylül 2014
Bu konudaki son yazımda ABD’nin IŞİD’le mücadeleye “yaklaşımından” söz etmiş ve yazımı şöyle tamamlamıştım:
“Bugüne kadarki yazılarımda ben de hep bölgede yaşanmakta olan çatışmaların bölünmüşlükten kaynaklandığını, bölge ülkelerinin katkısı olmadan çözümlenemeyeceğini, bunun ise uzlaşma ve işbirliği gerektirdiğini vurguladım… Ancak mevcut bölünmüşlükler muvacehesinde bunun yapılabilirliği noktasında hep kuşku, hatta imkansızlık ifade ettim. Şimdi ABD bu “mission impossible”a soyunduğunu açıklamış bulunuyor. Şunu da unutmamak gerekir ki bu bölünmüşlüğün temelinde eğitimsizlik, yoksulluk, demokrasi açığı, din temelindeki bölünmüşlüklerin panzehiri olan laikliğin reddi gibi yapısal sorunlar var. Herhalde ABD de, bütün bu sorunlar yumağının içerdiği zorlukları müdrik olarak, IŞİD’le mücadelenin uzun vadeli bir uğraş olacağını teslim ediyor.” Okumaya devam et

Ukrayna’da Ateş-kes

9 Eylül 2014

Küresel gündemde son zamanda öne çıkan kavram “ateş-kes”; Gazze’de ateş-kes, Ukrayna’da ateş-kes. Çünkü ateş-kesler siyasi çözüm arayışları için daha müsait bir zemin oluşturuyor; hele hele askeri çözümlerle bir yere varmak olanağı yoksa. Ancak elbette ateş-kesten hareketle bir çözüme ulaşabilmek için karşılıklı siyasi irade olması lazım. Yoksa, kısa veya uzun fasılalardan sonra bir çatışma/ateş-kes sarmalına girilebiliyor. Ateşin daha uzunca bir süre kesilmeyeceği yerler ise maalesef sınır komşularımız Irak ve Suriye.
Ukrayna’da, 2600 kişinin yaşamını yitirmesinden, bir milyona yakın kişinin de evlerini terk etmesinden sonra, 5 Eylül 2014 tarihinde saat 18:00 itibariyle ateş-kes sağlandı. Bu noktaya biraz karışık bir yoldan varılabildi. Okumaya devam et

NATO Galler Zirvesi

(Bu yazı, dostum Emekli Büyükelçi Yusuf Buluç’la birlikte kaleme alınmıştır.)

8 Eylül 2014
4-5 Eylül 2014 tarihlerinde İngiltere’de düzenlenen NATO Zirvesi, 113 maddeden oluşan, 20 sayfayı aşkın bir zirve deklarasyonunun yayınlanması ile sona erdi.
Toplantının medyaya, basın toplantılarına ve zirve deklarasyonuna yansıdığı kadarıyla içeriğine geçmeden önce, kendisini “demokratik ülkeler topluluğu” olarak tanımlayan İttifakın – ki bunun gereği kendini halka anlatabilmek, halkla bütünleşebilmektir – sadece bir avuç diplomat, asker ve akademisyen tarafından okunacak 113 maddelik bir deklarasyon yayınlamasının bir kamu diplomasisi yanlışı olduğunu kaydetmeliyiz. Böylesine kritik, karmaşık sorunlarla karşı karşıya bulunulan, deklarasyonda kullanılan tanımlamayla “güvenlik ortamında köklü bir değişimin yaşandığı”, ekonomik krize rağmen savunma harcamalarının arttırılması ihtiyacı üzerinde durulduğu bir dönemde NATO’nun mesajlarını daha net, çarpıcı ve ikna edici biçimde vermesi beklenirdi. Okumaya devam et

“Küresel Sistemde Bedava Seyahat Etmek” ve Bir Yöntem Önerisi

3 Eylül 2014

2012 yılı başlarında yayınlanan kitabımın “Küresel Dengeler” bölümünden bazı alıntıları aşağıda sunuyorum.

“ … ABD’de üç yılı aşkın bir süredir, Demokrat bir Yönetim var. Başkanı Obama, Irak müdahalesinin yanlış olduğunu, önceliğin Afganistan’a verilmesi gerektiğini savunagelmiş bir liderdir. Beyaz Saray’da ilk gününden itibaren uluslararası işbirliği ihtiyacını vurgulamış, tevazu sergilemiştir. 2009 yılı Temmuz ayında Rusya Federasyonuna gerçekleştirdiği ilk ziyarette ilişkilerde yeni bir sayfa açmak istediğini söylemiştir…

“ … Başkan Obama, 2009 Kasım’ında Pekin’e yaptığı ziyarette benzer mesajlar vermiştir. Çin, günümüzde uluslararası ilginin odağında, küresel dengenin iki büyük aktöründen biridir… Okumaya devam et

ABD’nin IŞİD’le Mücadeleye Yaklaşımı

 

1 Eylül 2014

ABD’nin, Başkan Obama tarafından “kazınıp alınması gerekli bir kanser” olarak nitelendirilen IŞİD’le mücadele stratejisinin ana çizgileri, belirli bir bocalama dönemini takiben, netlik kazanmaya başladı.

Bu bocalamanın altında daha çok IŞİD’in Irak’taki ilerleyişinin hızı ve sergilediği sonsuz şiddet yanında, savaş ve örgütlenme yeteneği yatıyor. Gerçekten IŞİD, bu güne kadar böylesine geniş bir alana hakim olabilmiş ilk terör örgütü. Musul’dan darmadağın kaçan Irak Silahlı Kuvvetlerinin geride bıraktığı ağır silahlarla envanterini çeşitlendirmiş ve güçlendirmiş bulunuyor. Dışardan aldığı maddi destek yanında, kaçak petrol ticaretinden, fidyelerden oluşan ilave gelir kaynaklarına sahip bulunduğu biliniyor (1). Örgütün medyayı iyi kullandığı, Batılı ülkelerden saflarına katılmış cihadistlerin bilgi ve birikimine katkı yaptığı da söyleniyor. Okumaya devam et