Ukrayna Güncellemesi

6 Ağustos 2014
Ukrayna bunalımı, başlangıçta daha çok Batı ile Rusya arasında yarattığı gerilimle dikkati çekti. MH17 trajedisi ile dünyanın ilgi odağına oturdu. Sonra, İsrail’in Gazze harekatının ve bunun neden olduğu dramatik sivil can kaybının, ateş-kes girişimlerinin öne çıkmasıyla ikinci sıraya geriledi. Uluslararası ilgi açısından Ukrayna’yı, İŞİD veya yeni adıyla İslam Devleti nedeniyle Irak’taki gelişmeler izliyor. Suriye sorunu elbette unutulmuş değil ama şimdilik biraz kenarda. Onun arkasından Libya’daki çatışmalar geliyor. Afrika’da yayılmakta olan Ebola salgını ise bu tabloyu altüst etme potansiyeline sahip. En başta teknoloji olmak üzere birçok alanda ileri hamleler yapabilen dünyamız siyasi sorunları çözmekte, dini ve etnik bölünmüşlükleri yönetmekte son derece başarısız.
Hatırlanacağı üzere, MH17 olayında yaşamını yitirenlerin önemlice bir kısmının naaşları, bölgedeki Rusya yanlısı ayrılıkçılar tarafından gerçekleştirilen ilk tarama çalışması sonunda toplanıp ailelerine ulaştırılmıştı. Enkaz alanında kalan yaklaşık seksen naaşı toplamak amacıyla Ukrayna’ya giden ekibin bölgeye intikali için bir hafta beklenmesi gerekti. Zira Ukrayna kuvvetleri ile ayrılıkçılar arasındaki çatışmalar buna olanak vermedi. Neticede, enkaz alanı ve yakın çevresinde fiili bir ateş-kesin sağlanmasıyla, ekip 1 Ağustos’ta çalışmalarına başlayabildi. Ancak çatışmalar devam ediyor ve bu nedenle zaman zaman çalışmalara ara vermek gerekebiliyor.
Esas itibariyle Hollanda ile Avusturalya’nın polis ve uzmanlarıyla AGİT gözlemcilerinden oluşan ekibin mevcudu yüz dolayında. Ancak, olumsuz güvenlik koşulları yanında, 10,000 metre irtifada vurulan MH17’nin enkazının yaklaşık 35 kilometre karelik bir alana yayılmış olması, olayın üzerinden üç hafta geçmiş bulunması ekibin çalışmasını güçleştiriyor.
Ukrayna ve ABD, uçağın ayrılıkçılar tarafından atılan Rus yapımı bir füzeyle vurulduğu iddiasında ısrar ederken, Moskova resmi düzeyde bunu kabul etmemekle birlikte dikkatli bir dil kullanıyor. Rus medyasında ve ayrılıkçılar arasında ise uçağın Ukrayna tarafından düşürüldüğüne ilişkin birçok değişik senaryo ortaya atılmış durumda. Bu arada, Amerikan istihbaratının, uçağın Rusya yanlısı ayrılıkçılarca ancak “yanlışlıkla” vurulduğuna dair değerlendirmeler yaptığına ilişkin haberler mevcut. Esasen kimse, MH17’nin Malezya Hava Yollarına ait bir sivil yolcu uçağı olduğu için bilerek vurulduğunu iddia etmemişti.
Moskova, ABD ve AB’nin enerji, finans ve savunma sektörlerini hedef alan son yaptırımlarının Rusya’ya değil ama Rusya’nın Batı ile ilişkilerine zarar vereceğini söylemeyi sürdürüyor. Ayrıca, hem Ukrayna üzerindeki ekonomik baskıyı arttırmak hem de bu yaptırımlara yanıt vermek amacıyla, ithalini yasakladığı Ukrayna ürünlerinin sayısını arttırıyor.
New York Times gazetesinin bir haberine göre yaptırımlar konusundaki önemli bir gelişme, Almanya’nın, bir Alman firmasınca Rus silahlı kuvvetlerine ait bir eğitim merkezi için üretmiş olduğu malzemenin ihracını durdurması oldu. Gazeteye göre, 123 milyon Euro değerindeki söz konusu malzemenin sevkiyatının engellenmesi AB yaptırımlardan daha ileri bir tutum çünkü AB yaptırımlarının daha önce imzalanmış askeri sözleşmeleri kapsamayacağı kararlaştırılmıştı. Alman sanayii ise gidişattan pek memnun değil.
Almanya Ekonomi Bakanı Sigmar Gabriel bu konuda şunları söylemiş: “Avrupa’da bir ülkede iç savaş tahrik edilir ve hiç bir şey olmazsa bu bizi asırlarca geriye götürür. AB sadece bir ekonomik çıkar grubu değildir. Biz siyasi bir birliğiz ve Avrupa’da barışın egemen kılınması için çalışmalıyız.”
Diğer yandan, ABD’nin, 1987 tarihli, Orta Menzilli Füzelerin Tasfiyesine İlişkin Antlaşma’nın Rusya tarafından ihlal edildiği iddiasına bir başka gelişme eklendi. Bu defa, bir Amerikan RC-135 tipi casus uçağının 18 Temmuz’da, yani MH17’nin düşürülmesinin ertesi günü, Baltık denizi üzerindeki uluslararası hava sahasında uçarken, Rus askeri uçaklarının yaklaşması üzerine oradan uzaklaşarak İsveç havasına girmiş olduğu basına yansıdı. Amerikan uçağının Rusya’nın Baltık kıyısındaki Kaliningrad bölgesine yakın uçtuğu da haberlerde değinilen bir husus. Kaliningrad Oblastı (bu bizdeki “il”e yakın bir idari birim) Polonya, Litvanya ve Baltık denizi ile çevrili ve Rus toprağı olmakla birlikte Rusya ile doğrudan kara bağlantısı bulunmayan yoğun bir askeri konuşlandırma bölgesi.
Doğu Ukrayna’da, Ukrayna kuvvetleri ile ayrılıkçılar arasındaki çatışmalar ise tüm şiddetiyle sürmekte. Uluslararası basına göre Nisan ayı ortalarından bu yana çatışmalarda hayatını kaybeden sivil sayısı 800. Yaralı sayısı ise 200 dolayında. Ayrılıkçıların verdiği zayiat bilinmemekle birlikte Ukrayna 330 Ukrayna askerinin de çatışmalarda yaşamını yitirdiği bildiriliyor. Kısacası siviller, tüm çatışma bölgelerinde olduğu üzere orada da kavganın bedelini ödüyor. Ukrayna makamları, can kaybının ayrılıkçıların attığı, nokta vuruşu yapma yeteneğine sahip bulunmayan eski tip Rus füzelerinden kaynaklandığını söylüyorlar. Ancak Human Rights Watch, Ukrayna kuvvetlerinin de bu tür füzeleri kullandığı kanısında.
Bu genel görünüme karşın Başkan Obama ve Cumhurbaşkanı Putin, aralarındaki telefon irtibatını sürdürüyorlar. Son defa da 1 Ağustos’ta konuştular. Görüşme sonrası Kremlin ve Beyaz Saray’da yapılan açıklamalar bu kez de farklı tonlar yansıtıyor.
Kremlin’den yapılan açıklamada, iki lider arasında temel görüş ayrılıklarının sürdüğü; ancak iki tarafın da güneydoğu Ukrayna’da en kısa sürede kalıcı bir ateş-kes sağlanarak siyasi sürecin başlatılmasının önemi üzerinde mutabık olduğu; görüşmede ABD-Rusya ilişkilerinin de ele alındığı ve Rusya Cumhurbaşkanının, Vaşington’un yaptırımlar yoluyla Rusya üzerinde baskı oluşturmaya çalışmasının ikili işbirliğine ve uluslararası istikrara ciddi zarar verdiğini söylediği; iki liderin mevcut tablonun ülkelerinin çıkarlarına hizmet etmediğinde birleştikleri; Rus-Amerikan diyaloğu üzerinde görüş alışverişinde bulundukları bildirildi.
Beyaz Saray’dan yapılan daha kısa açıklamada ise, Başkan Obama’nın Cumhurbaşkanı Putin’le Ukrayna’daki durumu ve ikili ilişkileri ele aldığı; Rusya’nın ayrılıkçılara sağladığı destekten duyduğu derin kaygıyı yinelediği; soruna diplomatik bir çözüm bulunmasını tercih ettiğini vurguladığı; iki liderin iletişim kanallarını açık tutmak hususunda mutabık kaldıkları; Obama’nın Rusya’nın 1987 tarihli füze antlaşmasına uyumuna ilişkin endişelerini teyit ettiği duyuruldu.
Beyaz Saray ve Kremlin’in iki devlet başkanı arasındaki görüşmelere ilişkin açıklamalarına her defasında ayrıntılı biçimde değinmemin iki nedeni var. Birincisi bu açıklamalar gelişmelere en üst düzeyde ışık tutmakta. İkincisi ve belki bizim açımızdan çok daha önemlisi, görüş ayrılıklarına rağmen, iletişim kanallarının açık tutulmasına, köprülerin yakılmamasına verilen önemin, diplomasinin bu temel kuralına verilen değerin, bu görüşmelerle tekrar tekrar kanıtlanmakta olması.
Ukrayna’dan gelen son haberler, Ukrayna kuvvetlerinin ayrılıkçılar üzerindeki baskısını arttırdığına, ayrılıkçıların güçlü olduğu Slavyansk kentini ele geçirdiğine, Donetsk’i kuşattığına işaret ediyor. Bunun yanında, Rusya’nın sınır bölgesindeki askeri mevcudunu yaklaşık 20,000’e çıkardığı, bu gücün ağır silahlarla donatılmış olduğu dile getiriliyor.
Dolayısıyla, Amerikan-Rus diyaloğu devam etmekle birlikte, kısa sürede kalıcı bir ateş-kes sağlanamaması, Ukrayna kuvvetlerinin Donetsk’i de ele geçirmesi, sınıra daha yakın Luganks’a yönelmesi, çatışmaların sivil halka artan zarar vermesi durumunda, ihtiyatlılık gereği, Rusya’nın hareketsiz kalmayabileceğini de öngörmek durumundayız. Çünkü buralar Rusçanın en yaygın konuşulduğu, Rus kökenlilerin de en yoğun olarak yaşadığı bölgeler.
Kendine özgü koşulları saklı kalmak kaydıyla, Ukrayna’da da, Gazze’de de bugünün sorunu, kalıcı bir ateş-kesin sağlanmasıyla temel meselelerin ele alınmasına olanak verecek bir ortamın sağlanması olarak görünüyor.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s